Almanyada Üniversite Okumak

Almanya Eğitim Danışmanlığı

Almanya Üniversite Başvuru Rehberi Özel – Mülakatlar

Bazen sadece başvurmak yeterli olmaz. Bazı lisans ve yüksek lisans programları için üniversiteler, seçim mülakatları yoluyla hangi adayların kendileri için uygun olduğunu öğrenmek isterler. Peki adaylardan neler bekleniyor ve mülakatta nelere dikkat edilmeli?

Üniversite Mülakatları: Gerçekten Korkulacak Bir Şey mi?

Birçok aday, seçim mülakatlarına az ya da çok bir gerginlikle giriyor—bu çok normal! Sonuçta, profesörler ve üniversite yetkilileri sizi daha yakından tanımak istiyor. Aynı zamanda, bu görüşme sizin de üniversiteyi ve akademik kadroyu tanıma fırsatınız. Ancak unutmayın, bu mülakatlar sadece tanışma değil; yeni öğrencilerin seçilmesini de doğrudan etkileyen bir süreç.

Peki, neden mülakat yapılıyor? Üniversiteler, adayların gelecekteki akademik başarılarını öngörmeye ve programlarını başarıyla tamamlayabilecek öğrencileri seçmeye çalışıyor. Bazen bu süreç daha da titiz hale geliyor ve gerçekten en iyileri seçme hedefi güdülebiliyor. Yani mülakatın içeriği ve zorluk seviyesi, üniversitenin hedeflerine göre değişebilir.

Bu süreçte üniversitelerin asıl görmek istediği şeyler şunlar: Sizin motivasyonunuz, programa ne kadar uygun olduğunuz, gerçekten istekli olup olmadığınız ve akademik olarak nasıl bir gelişim gösterebileceğiniz. Bu da şu soruları beraberinde getiriyor:


– Başvurmayı düşündüğünüz program hakkında ne biliyorsunuz?
– Kariyer hedefleriniz neler?
– Şimdiye kadar ilgili alanda hangi deneyimleri kazandınız?

Bu sorulara hazırlıklı olmak, hem mülakat sırasında kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlar hem de üniversiteye doğru bir aday olduğunuzu göstermenize yardımcı olur. Unutmayın, bu bir sınav değil; kendinizi göstermeniz için bir fırsat!

Almanya’daki Üniversite Mülakatları Nasıl Gerçekleşir?

Almanya’daki bazı üniversite mülakatlarında karşınızda birkaç akademisyenden oluşan bir jüri bulabilirsiniz, bazılarında ise yalnızca tek bir profesörle bire bir görüşme yaparsınız. Hatta bazı okullarda, iki ya da üç aday öğrenci aynı anda mülakata alınarak grup dinamiği de değerlendirilir. Ancak bu saydıklarım yüz yüze yapılan mülakatlarda. Neden böyle söylüyorum; bir çok okulda sizi online mülakata alabilir. Mülakatın türü ne olursa olsun , bu noktada unutulmaması gereken en önemli şey, Alman akademik kültürünün doğrudanlık ve netlik üzerine kurulu olduğudur. Dolayısıyla, mülakat sırasında akademik yeterliliğiniz kadar nasıl düşündüğünüz ve kendinizi nasıl ifade ettiğiniz de önemlidir.

Seçim Görüşmesi Ne Kadar Sürer? Bu tamamen üniversiteye ve programa bağlıdır. Kimi mülakatlar 15-20 dakika gibi kısa sürede tamamlanırken, bazıları 45 dakikaya kadar uzayabilir. Genel olarak, daha teknik veya derinlemesine bir değerlendirme gerektiren bölümlerde mülakat süresi daha uzun olabilir. Mülakat Süreci Hakkında Daha Fazla Bilgiye Nereden Ulaşabilirsiniz? Eğer mülakat sürecinin detaylarını öğrenmek istiyorsanız, en iyi bilgi kaynağınız o üniversitede okuyan öğrenciler olacaktır. Peki, bu öğrencilere nasıl ulaşabilirsiniz? Öğrenci Konseyleri (Fachschaft): Üniversitelerde, her bölümün kendi öğrenci konseyi vardır. Bunlar genellikle süreci yaşamış öğrencilerden oluşur ve deneyimlerini paylaşmaya açıktırlar. Sosyal Medya ve Forumlar: Reddit, Facebook grupları veya Almanca öğrenci forumlarında, mülakat deneyimlerini paylaşan birçok kişi bulabilirsiniz. Üniversitelerin Resmi Kaynakları: Bazı üniversiteler, mülakat süreci hakkında bilgi veren yönetmelikleri online olarak yayınlamaktadır. Üniversitenizin web sitesinde bu tür belgelere göz atabilirsiniz. Alman akademik kültürü netlik ve hazırlık bekler. Bu yüzden, süreci önceden araştırıp fikir sahibi olmanız mülakatta daha özgüvenli olmanızı sağlayacaktır. Unutmayın, mülakat bir sınav değil; aynı zamanda sizin de üniversiteyi tanıyıp, gerçekten size uygun olup olmadığını anlamanızı sağlayan bir fırsattır. Mülakatta Motivasyonunuzu Nasıl En İyi Şekilde Anlatabilirsiniz? Motivasyon, sizi harekete geçiren ve bu yolda ilerlemenizi sağlayan en önemli itici güçtür. Dikkatinizi toplamanıza, ilginizi canlı tutmanıza, karşınıza çıkan zorluklara karşı dayanıklılık göstermenize yardımcı olur. Bu yüzden üniversitelerdeki jüri üyeleri için, yani mülakatı yapan profesörler için en çok önemsenen unsurlardan biridir. Peki, doğru bölümü seçerken sizi gerçekten ne motive etti? Evet, birçok aday için daha prestijli bir meslek, yüksek maaş ya da daha fazla güç ve etki kazanma isteği motivasyon kaynağı olabilir. Ancak bu tür nedenler, mülakatı yapan jüriye çok da etkileyici gelmeyecektir. Onların asıl duymak istedikleri, sizin bu alanla nasıl bir bağ kurduğunuz ve gerçekten neden bu bölümü seçtiğinizdir. Bu noktada size yöneltilebilecek bazı önemli soruları düşünelim: Çalışmayı düşündüğünüz alanla nasıl tanıştınız? Bu alana olan ilginiz ne zaman başladı? Sizi yönlendiren özel bir olay, deneyim veya ilham kaynağı var mı? Bölümünüzle ilgili şimdiden bir şeyler yapmaya başladınız mı? (Kitap okumak, araştırmalar yapmak, projelere katılmak, staj yapmak vb.) Boş zamanlarınızda bu konuyla ilgili bir şeyler yapıyor musunuz? Elbette bazen bir televizyon programı, bir belgesel veya bir aile büyüğünün mesleği de ilham kaynağı olabilir. Ancak jüri, motivasyonunuzun sadece yüzeysel bir etkiden ibaret olmadığını görmek ister. Örneğin, doktor olan bir amcanızın olması sizi tıp okumaya yönlendirmiş olabilir, ancak bu tek başına ikna edici bir sebep değildir. Asıl önemli olan, bu alana neden gerçekten ilgi duyduğunuz ve bu ilgiyi nasıl pekiştirdiğinizdir. Bölüm Hakkında Ne Kadar Bilgi Sahibi Olmalısınız? Mülakata girmeden önce başvuracağınız bölüm hakkında ayrıntılı bilgi edinmek şart. Almanya’daki birçok üniversite, web sitelerinde bölümlerin içeriği, eğitim hedefleri ve ders katalogları hakkında detaylı açıklamalar sunuyor. Hatta bazıları, ilgili derslerin modüllerini ve akademisyenlerin tanıtım videolarını bile paylaşıyor. Araştırma yaparken dikkat etmeniz gereken noktalar şunlardır: – Bölümünüz diğer üniversitelerde nasıl işleniyor? Hangi modüllere daha fazla ağırlık veriliyor? – Başvurmayı düşündüğünüz üniversite, alanınızla ilgili hangi güçlü yönlere sahip? – Bölümünüzle ilgili güncel gelişmeleri takip ediyor musunuz? Özellikle bazı profesörler, öğrencilerin üniversiteleriyle güçlü bir bağ kurmalarını bekler. Dolayısıyla, “Bu üniversiteyi neden tercih ettiniz?” sorusuna vereceğiniz cevap, sadece konum veya prestij değil, üniversitenin akademik yapısıyla ilgili olmalıdır. Örneğin, o üniversitenin belirli bir araştırma alanında öncü olması ya da sizin ilgi duyduğunuz bir modüle daha fazla odaklanması gibi konular çok daha etkileyici olur. Kariyer Planlarınızı Ne Kadar Netleştirmelisiniz? Mülakatlarda genellikle, bu bölümü bitirdikten sonra ne yapmak istediğiniz sorulur. Ancak bu soruya kesin ve net bir yanıt vermek zorunda değilsiniz. Bazı bölümlerde kariyer yolu daha belirgindir (örneğin tıp, hukuk gibi), ancak mühendislik, sosyal bilimler veya ekonomi gibi alanlarda çok farklı meslek seçenekleri olabilir. Üstelik, günümüzde pek çok meslek hızla değişiyor ve yeni kariyer yolları ortaya çıkıyor. Bu yüzden, jüri sizden kesin bir kariyer planı istemeyecektir. Eğer belirli bir hedefiniz varsa elbette bunu paylaşabilirsiniz. Ancak geleceğiniz hakkında tam bir netlik kazanamamış olsanız bile bu sorun değil. Önemli olan, neden bu bölüme ilgi duyduğunuzu ve hangi alanlara yönelmek istediğinizi açıklayabilmenizdir. Kariyer hedeflerinizi henüz kesinleştirmemiş olsanız bile, mülakata girmeden önce alanınızla ilgili mevcut iş olanaklarını ve mezuniyet sonrası seçenekleri araştırmanız önemli olacaktır. Çünkü jüri, yanlış beklentilerle gelen öğrencileri elemeyi amaçlayabilir. Son olarak unutmayın: Kimse sizden hayatınızın geri kalanını bugünden planlamanızı beklemiyor. Ancak seçtiğiniz alanı neden seçtiğinizi ve sizi gerçekten neyin motive ettiğini iyi anlatmanız gerekiyor. Eğer bu konuda kendinizden emin olursanız, jüri de sizi daha inandırıcı bulacaktır. Programa Uygunluğumu Nasıl Kanıtlarım? Öncelikle, uygunluğunuzun en bariz göstergesi, lise notlarınız olacak. Eğer notlarınız bir şampanya patlatmayı gerektirmiyorsa bile çok endişelenmeyin; önemli olan, bölüme olan ilginiz ve bu alandaki motivasyonunuzdur. Sizi bir mülakata davet ettilerse zaten gerekli kriterleri karşılıyorsunuz. Sonuçta, bir şey için ne kadar çok çabalarsanız, o kadar uygun hâle gelirsiniz! Peki, mülakat sırasında “Ben bu iş için biçilmiş kaftanım” dedirtecek özellikler neler? Zekâ (Evet, bunu test edecekler, ama üzülmeyin, Einstein olmanıza gerek yok.) Kendini düzgün ifade edebilme yeteneği (Bazen sadece ne söylediğiniz değil, nasıl söylediğiniz de önemli.) Çalışmaya ve öğrenmeye istekli olmak (Yani, sınav haftasında bile pes etmeyecek kadar dirençli olmak.) Mantıklı ve yapıcı eleştiriler yapabilmek (Herkese her şeyi onaylayan biri gibi görünmeyin.) Kendini doğru değerlendirme becerisi (Ne harika bir dâhisiniz ne de tamamen yetersizsiniz, bunu iyi dengeleyin.) Genel kültüre ve mesleki eğitime ilgi duymak (İşinize yarayacak her şeyi bilmek zorunda değilsiniz ama bir fikriniz olması avantaj sağlar.) Güncel olaylara, sosyal ve politik konulara ilgili olmak (Böylece sohbet açıldığında sessizce bakakalmazsınız.) Bilimsel düşünmeye yatkınlık (Bilim insanı olmanıza gerek yok ama analitik düşünme işinize yarayacaktır.) Bağımsız çalışabilme yeteneği (Kimse sürekli başınızda durup ‘hadi ders çalış’ demeyecek, ona göre!) Yaratıcılık ve özgün düşünce (Fikirleriniz ne kadar parlaksa, o kadar dikkat çekersiniz.) Hedef koyma isteği (Kendi kendine ‘bir şekilde mezun olurum’ demek pek iyi bir izlenim bırakmayacaktır.) Kararlılık ve azim (Yarı yolda pes etmek yok, sonuna kadar devam!) Sınavlarla barışık olmak (Evet, bunu sevmek zorunda değilsiniz ama en azından aşırı nefret etmeyin.) Stres altında bile dayanıklı kalabilmek (Kafein bağımlılığı seviyesine ulaşmadan da bunu başarabilirsiniz.) Eğer şimdi “Bunların hepsi bende var mı ki?” diye düşünüyorsanız, merak etmeyin. HZB yeterliliğinizi aldınız ve bir bölüm seçmeyi düşünüyorsanız, bu listenin en azından yarısını zaten karşılıyorsunuz demektir. Kalanı için de biraz çaba göstermek yeterli! Yeteneklerimi Nasıl Geliştirebilirim? Yetenek dediğimiz şey, doğuştan gelen bir süper güç değil; zamanla gelişen, büyüyen bir beceri setidir. Bugün mükemmel olmadığınız bir konuda, yarın ustalaşabilirsiniz. (Tabii, sabır şart!) Örneğin, okul yıllarında matematikle aranız limoni ise ve sayılarla aranızı düzeltmek için hiç çaba göstermediyseniz, mühendislik bölümü size biraz fazla stresli gelebilir. Ya da okumaktan pek haz etmiyorsanız, tıp fakültesi pek mantıklı bir tercih olmayabilir. Ama unutmayın, her şey değişebilir! Eğer matematik bir gün size bir aşk mektubu gibi gelmeye başlarsa (ya da en azından kabusunuz olmaktan çıkarsa), işin rengi değişebilir. Bazen de bir konudaki motivasyonunuz, o konuyla nasıl tanıştığınıza bağlıdır. Bir dili masa başında öğrenmek zor gelebilir ama o dili konuşan insanlarla iletişime geçmeniz gerektiğinde, bir anda öğrenmeye başladığınızı fark edebilirsiniz. Aynı şekilde, kitap okumaktan pek hoşlanmıyorsanız bile, sevdiğiniz bir konu hakkında yazılanları okumak sizi bu alışkanlığa çekebilir. Bu yüzden, jüri üyeleri mülakat sırasında geçmiş deneyimlerinize göz atar. Eğer daha önce bir yıl yurt dışında yaşadıysanız ve şimdi uluslararası bir programa başvuruyorsanız, bu durum sizin için artı puandır. Benzer şekilde, tıp veya psikoloji gibi bir bölüme başvuruyorsanız ve geçmişte gönüllü olarak insanlarla çalıştıysanız, bu size avantaj sağlayacaktır. Eğer böyle büyük bir deneyiminiz yoksa, üzülmeyin! Herkes üniversiteye başvururken olağanüstü bir CV ile gelmek zorunda değil. Önemli olan, öğrenmek ve gelişmek için attığınız adımları anlatabilmenizdir. Boş zamanlarınızda ilgili kitapları okumak, dergilere göz atmak, ilgi duyduğunuz konular hakkında konuşmak bile jüriyi etkileyebilir. Niteliklerim Yetersizse Ne Yapmalıyım? Gelelim en büyük korkuya: Ya jüri “Bu aday yeterli değil” derse? Öncelikle, kimse mükemmel değil. Herkesin eksik yönleri var ve önemli olan bunları nasıl geliştirdiğinizdir. Bazı adaylar maddi imkânları ya da aile koşulları nedeniyle geniş bir deneyim havuzuna sahip olmayabilir. Fakat bu, başarısız olacakları anlamına gelmez. Eğer sosyal bir yıl geçirme, staj yapma gibi fırsatlarınız olmadıysa, bu alanlarla ilgili yaptığınız bireysel çabaları vurgulayın. Ayrıca, eksiklerinizi gidermek için bir planınızın olması da büyük bir artıdır. Örneğin, başvuracağınız program belirli bir yetenek gerektiriyor ama sizin bu alandaki notlarınız pek iç açıcı değilse, bunu nasıl telafi edeceğinizi anlatabilirsiniz. ‘Evet, şu an orta seviyedeyim ama aktif olarak kursa gidiyorum ve pratik yapıyorum’ gibi bir açıklama, jüriyi ikna edebilir. Sonuç olarak, mülakat sadece bilgi ve becerilerinizi ölçmek için değil, aynı zamanda kendinizi nasıl sunduğunuzu görmek için de yapılır. Özgüvenli, motive ve kendini geliştirmeye açık biriyseniz, jüri de bunu fark edecektir. Öyleyse, en iyi versiyonunuzu ortaya koyun ve bırakın, üniversite kapıları size açılan birer fırsat olsun! Konuşma Sırasında Nelere Dikkat Etmeliyim? Seçme mülakatları, hem sizin hakkınızda daha fazla bilgi edinmek hem de kendinizi ifade etme şeklinizi değerlendirmek için yapılır. Kısacası, sadece ne bildiğiniz değil, bunu nasıl sunduğunuz da önemli! Başarı için kendiniz olun: Başkasıymış gibi davranmayın. Unutmayın “özgün olmanın yolu budur”. Peki, hem doğal olup hem de üniversite ekibini kendinize hayran bırakmayı nasıl başarabilirsiniz? Biraz Rol Yapmak, Biraz da Gerçeklik Hepimiz farklı ortamlarda farklı şekilde davranıyoruz. Yakın arkadaşınıza sarılırken, büyüklerinizin elini öpüyoruz. Evinizde müzik dinlerken koltuğa yayılıyor, akraba ya da komşu ziyaretine gittiğinizde daha düzgün oturuyorsunuz. İşte seçme mülakatları da böyle! Kendiniz olmaktan vazgeçmeden, en iyi versiyonunuzu sergileyin. Göz Teması ve Konuşkanlık: Monolog mu, Sessizlik mi? Hiçbiri! Mülakat sırasında aktif olmanız gerekiyor. Girer girmez gülümseyerek selam verin, mümkünse el sıkışın ( eğer yüzyüze ise elbette ) . Online mülakatlarda doğrudan kameraya bakın. Göz teması kurun ve karşınızdakinin adını hatırlamak iyi bir izlenim bırakır. Kısa ve tek kelimelik cevaplar vermeyin. “Evet, hayır” gibi cevaplar, sanki mülakattan bir an önce kaçmak istiyormuşsunuz hissi yaratır. Ama sakın kendinizi kaptırıp uzun bir nutuk çekmeyin. Dengeli olun. Göz teması kurarak konuştuğunuz kişinin dikkatini ölçün, gerekirse konuşmanızı ona göre yönlendirin. Eğer sosyal etkileşim konusunda biraz çekingen hissediyorsanız, önceden pratik yapın. Arkadaşlarınız veya ailenizle mülakat simülasyonu yapabilirsiniz. Eğer kimse müsait değilse, markette kasiyerle kısa bir sohbet deneyin ya da sabah ekmek alırken selam vererek başlayın. Küçük adımlar, büyük fark yaratır! Sorular Tekrarlanabilir, Sabırlı Olun CV’nizde ya da motivasyon mektubunuzda verdiğiniz bilgileri tekrar duymaya hazır olun. Ama sakın “O bilgiyi zaten mektubumda yazmıştım.” demeyin! Üniversite ekibi sizi daha iyi tanımak istiyor, bu yüzden aynı soruları tekrar tekrar sorabilirler. Bunu bir fırsat olarak görün ve her seferinde nazikçe ve sabırla cevap verin. Kendinizi Tanıtın: Ama Sıkıcı Olmayın Mülakatta sıkça karşılaşacağınız sorulardan biri: “Bize biraz kendinizden bahsedin.”olacak. Burada CV’nizi madde madde sıralamak yerine, hikayeleştirerek anlatımınıza renk katabilirsiniz. Örneğin, “Küçükken bozulmuş oyuncakları tamir etmeye bayılırdım. Bir gün uzaktan kumandalı arabamı açıp içindeki devreleri incelediğimde, her şeyin bir düzen içinde çalıştığını fark ettim. O günden sonra, sadece ‘nasıl çalışıyor?’ sorusunu değil, ‘nasıl daha iyi çalıştırabilirim?’ sorusunu da sormaya başladım. Bu yüzden mühendislik benim için sadece bir meslek değil, bir tutku.” gibi kişisel ve samimi bir anlatım, sizi diğer adaylardan ayıracaktır. Unutmayın, mülakat sadece sizin için bir sınav değil, aynı zamanda üniversitenin de sizi ikna etme sürecidir. Siz de kendinizi en iyi şekilde ifade ederek hem bilgi hem de iletişim becerilerinizi göstermelisiniz. Zor Sorular Gelirse? Mülakatlarda karşınızdaki üniversite temsilcileri genellikle iyi niyetlidir ve sizi daha iyi tanımak isterler. Ancak zaman zaman beklenmedik, hatta biraz zorlayıcı sorularla karşılaşabilirsiniz. Bu tür soruların amacı değişkenlik gösterebilir. Kimi zaman zihinsel çevikliğinizi ölçmek, kimi zaman da stres altındaki tepkilerinizi görmek isteyebilirler. “Peki, bu alanda başarılı olamazsanız ne yaparsınız?” gibi bir soruyla sizi hazırlıksız yakalamaya çalışabilirler. Böyle durumlarda paniğe kapılmadan soruyu olumlu bir çerçeveye oturtmak faydalı olur. Örneğin, “Başarısızlık da öğrenme sürecinin bir parçası. Zorluklarla karşılaştığımda geri adım atmak yerine eksiklerimi belirleyip gelişmeye odaklanırım.” gibi bir yanıtla hem kararlılığınızı hem de esnek düşünme yeteneğinizi gösterebilirsiniz. Bazı sorular ise fazla kişisel veya gereğinden fazla detay isteyen türden olabilir. “Aileniz bu bölümü seçmenize karşı mıydı?” gibi özel hayata dair sorular geldiğinde, sınırlarınızı belirlemek sizin hakkınız. Kibar ama net bir şekilde “Bu kararı kendi ilgi alanlarım doğrultusunda verdim ve ailemin desteği de benim için önemliydi.” diyerek konuyu profesyonel bir çerçevede tutabilirsiniz. Bir soruya anında yanıt veremediğinizde paniğe kapılmayın. Biraz düşünmek, cevabınızı toparlamak için doğal bir süreçtir. Eğer gerçekten cevap bulamıyorsanız, “Bu konuda daha fazla bilgi verebilir misiniz?” ya da “Bu konuyla ilgili biraz düşünmem mümkün mü?” gibi sorularla zaman kazanabilirsiniz. Mülakatçılar genellikle bu konuda tecrübeli olduklarından, mülakatlarda zorluk yaşayan adayları yönlendirme yaparak bu zorluktan kurtarmaya çalışırlar. Yani bir soruya doğrudan cevap veremeseniz bile, mantıklı çıkarımlarda bulunarak ve muhakeme gücünüzü göstererek durumu toparlayabilirsiniz. Aslında onların görmek istediği “adayların hatalarını fark edip nasıl düzelttikleri”. Önemli olan, hata yaptığınızda nasıl toparladığınız ve öğrenmeye açık olup olmadığınızdır. Hangi Sorulara Hazırlıklı Olmalıyım? Seçim mülakatlarında soruların kapsamı, başvurduğunuz bölüm ve seviyeye bağlı olarak geniş bir yelpazeye yayılabilir. Bazen, mülakata davet edilmeden önce yetenek testlerine veya yazılı değerlendirmelere girmeniz istenebilir. Bu testler, belirli konulara hâkimiyetinizi ölçerken mülakat sürecini daha odaklı hale getirebilir. Lisans başvurularında, başvurduğunuz alanla ilgili güncel gelişmeleri takip etmek önemlidir. Örneğin: Mühendislik programına başvuruyorsanız, yapay zeka veya sürdürülebilir enerji gibi günümüzün öne çıkan teknik konularına hâkim olmalısınız. Tıp fakültesine başvuruyorsanız, sağlık sektöründeki güncel reformları ve etik tartışmaları bilmek faydalı olacaktır. İktisat veya uluslararası ilişkiler gibi alanlara başvuruyorsanız, günümüz küresel ekonomi politikalarına ve AB’deki güncel tartışmalara aşina olmanız beklenebilir. Yüksek lisans başvurularında ise beklentiler daha farklıdır. Burada, önceki çalışmalarınız ve araştırmalarınız ön planda olacaktır. Özellikle lisans tezinizle ilgili detaylı sorular gelebilir. Mülakatta, çalıştığınız konunun önemini, metodolojinizi ve ilginizi nasıl şekillendirdiğini açıklamaya hazır olmalısınız. Akademisyenler, konuya yalnızca yüzeysel bir bakış açısıyla değil, kendi düşüncelerinizle nasıl katkı sunduğunuzu görmek isterler. Eğer mülakat online yapılıyorsa, teknik hazırlıkları da ihmal etmemek gerekir. Görüşme öncesinde kamera ve mikrofonun düzgün çalıştığını kontrol edin. Göz temasını sağlamak için kameraya bakarak konuşmak, yüz yüze mülakatlardaki gibi bir etki yaratacaktır. Arka planınızın da dikkat dağıtıcı unsurlardan arındırılmış olması profesyonel bir izlenim bırakmanıza yardımcı olur. Nasıl Giyinmeliyim? Giyim tercihi, başvurduğunuz bölüme ve görüşmenin formatına bağlı olarak değişebilir. Ancak genel kural şudur: Ne çok resmi ne de fazla rahat bir tarz seçin. Kendinizi iyi hissettiğiniz ve profesyonel göründüğünüz bir kombin tercih etmelisiniz. Günlük hayattakinden biraz daha şık ama aşırı abartılı olmayan kıyafetler uygun olacaktır. Takım elbise ve kravat, genellikle İşletme Yüksek Lisansı (MBA) gibi programlarda daha yaygındır, ancak birçok lisans mülakatı için şart değildir. Eğer görüşme online olacaksa, yüzünüzü iyi gösterecek ve ekranda profesyonel bir duruş sergilemenizi sağlayacak renklerde giysiler tercih edebilirsiniz. Konuşmanın ardından neler olur? Başvuranların seçimi üniversiteden üniversiteye değişmektedir. Bazı durumlarda seçilmiş kişilere bu durum konuşma sırasında bildirilir. Diğer durumlarda motivasyon ve uygunluğa bağlı olarak puanlar verilir ve bu puanlar da seçme görüşmesine davet edilen adayların genel sıralamasına dahil edilir. Adaylar, seçme mülakatlarını başarıyla tamamlayarak üniversitede istedikleri yere yerleşme şanslarını artırabilirler. Mülakatın işe yarayıp yaramadığını genellikle birkaç hafta sonra öğrenirsiniz.

Daha fazlasını okuyun

Almanya’da üniversite başvurularınızı en doğru şekilde yapmak için kapsamlı bir rehbere mi ihtiyacınız var? ✅

Bu sayfalardaki bazı içerikler, yalnızca “Başvuru Yol Haritası” eğitimine katılan ya da yol haritası danışmanlığı hizmeti alanlar için erişilebilirdir.

Eğitime katılarak şunları kazanabilirsiniz:
Adım adım rehber: Doğru okul ve programı nasıl seçersiniz? Hangi belgeler gerekli? Başvuru nasıl yapılır? Kabul şansınızı nasıl artırırsınız?
Hata yapmadan başvuru süreci: Eksik belge ya da yanlış başvuru nedeniyle zaman kaybetmekten ya da red almaktan kaçınma!
Uzman desteği: Almanya’daki eğitim sistemini bilen bir uzman tarafından hazırlanmış içerikler
Ücretsiz araçlar ve şablonlar: CV, motivasyon mektubu, başvuru listesi gibi dokümanlara erişim
Topluluk desteği: Benzer süreçlerden geçen diğer öğrencilerle iletişim kurma şansı

🚀 Almanya’daki eğitim hedefinize emin adımlarla ilerlemek için hemen eğitime katılın! 🚀

Kullanıcı bilginiz mevcutsa buradan giriş yapabilirsiniz.