Üniversite Sıralamalarında Alman Üniversiteleri
Alman Üniversiteleri Ranking
Almanya’da bir üniversitede lisans ya da yüksek lisans okumak istiyorsunuz. ( Muhtemelen öyle! Diğer türlü bunu okuyor olmazdınız ) Okul seçimi konusunda pek çok farklı kriteriniz olduğundan eminim ancak seçeceğiniz okulun iş piyasasında ya da eğitim camiasında bilinirliğinin de önemli bir kriter olduğu aşikardır. Okumak zor biliyorum ancak asıl zorluklar mezuniyet sonrası yaşanmaya başlıyor. İş başvurularınızda potansiyel işvereniniz için hangi okulu bitirdiğiniz büyük önem taşıyacak. ( Ne yalan söyleyeyim bende bakıyorum ) Çünkü üniversitenin adı en başta sizin temel kavrama yeteneğinizi ve liseye kadarki öğrenim hayatınızın niteliğini gösterecek ( Nihayetinde üniversiteye girmek için sınava giriyorsunuz ). Sonrasında ise üniversitede ne derece etkin bir eğitim aldığınızı ortaya koyacaktır.
Yurt dışı bir okuldan bahsediyorsanız: mezun olunan ülkenin ve üniversitenin büyük etkisi olacaktır. Ülkenin diyorum çünkü eğitim politikaları ve kültürleri ulusal anlamda bazı ülkeleri öne çıkarırken bazı ülkelerin olaya sadece duygusal yaklaşmaları ( Siz anladınız ) sonucunu doğurmuş durumda. Ancak en gelişmiş ülkelerde bile olaya duygusal yaklaşan üniversiteler olduğundan dolayı üniversite adı da önemli bir kriter olarak karşımızda.
Peki iyiyi kötüyü nasıl ayıracağız derseniz, burada da “Bağımsız” ( Pek bağımsız oldukları söylenemez ama ) Üniversite Derecelendirme Kuruluşları ortaya çıkmış. Bu kuruluşlar üniversiteleri belirli kriterlere göre puanlayıp bir sıralama yapmaya çalışıyorlar. Sıralamalar da değerlendirme kriterleri farklılık gösterse ve tam olarak açıklanmasa da bir yere kadar tarafsız olduklarını söylemek mümkün. ( Nereden anladın derseniz; birbirlerinden çok farklı ve absürt sonuçlar çıkarmıyorlar ). Genel olarak bana mantıklı gelen “Öğrenci başına düşen öğrenim görevlisi/profesör sayıları, yıllık yayınlanan bilimsel makale sayısı, alıntılanan makale sayısı, yabancı öğrenci yüzdesi, kız/erkek oranı vb” gibi kriterler ile sıralama yapıyorlar. Yukarıda yazmadığım ancak belki de en önemli kriterlerden birisi de “mezunların iş bulma oranları”.
Bu derecelendirme kuruluşlarından bazıları uluslararası çevrede saygınlıklarını kanıtlamış kurumlar ve özellikle yurtdışında okumak isteyenler açısından bir başka önemi var. Yurtdışında üniversite eğitimi aldıktan sonra diplomanızın Türkiye’de geçerli olması için bir denklik işleminden geçirilmeniz gerekiyor biliyorsunuz. İşte gittiğiniz okulun derecesi burada önem kazanıyor. YÖK ( Yüksek Öğrenim Kurumu ) saygınlığını kabul ettiği 5 derecelendirme kuruluşu ( Academic Ranking of World University (ARWU), CWTS Leiden Ranking Academic
Ranking, QS World University Rankings, Times Higher Education World University Ranking ve University Ranking by Academic Performance (URAP) ) sıralamalarında ilk 1000 üniversite için doğrudan denklik tanımlamış durumda. ( YÖK denklik el kitabını buradan indirebilirsiniz ) YÖK bu beş derecelendirme kuruluşunu kabul etmesine rağmen aslında uluslararası alanda QS ve THE en tanınan ve kabul görenleri. Bu iki kuruluşun listelerinde ilk 1000 içerisinde 13 Türk üniversitesi varken Almanya’nın ilk 1000 sıralamasına giren 54 adet üniversitesi var.
Peki Üniversite Sıralamaları Her şeyi Açıklar mı?
Tabi ki Hayır! (Özellikle de Lisans eğitimi açısından.) Pek çok üniversitenin sıralama tablosunda yukarıda çıkmasının nedeni araştırma puanlarının yüksek olması. Harvard veya Oxford gibi üniversiteler ( Ve Almanya’daki pek çok üniversite ), araştırma için devlet ya da özel sektörden büyük miktarda bütçe alırlar, ancak bu araştırma bütçeleri çoğunlukla Lisans dereceleri yerine Yüksek Lisans ve Doktora dereceleri içindir. Bu önde gelen üniversitelerdeki profesörlerin kendi alanlarında uzman kişiler oldukları ve öğrencilerine pek çok teorik bilgi aktaracakları şüphe götürmez bir gerçek. Eğer amacınız bir yüksek lisans araştırması ya da doktorası ise bu okullar sizin için biçilmiş kaftandır. Ancak, “Deneyim çok önemli” diyorsanız ve üniversiteyi bitirdiğinizde çalışma hayatına belirli becerilerle başlamak istiyorsanız o zaman daha pratik programları olan düşük seviyeli üniversitelerle başlamanız daha yararlı olacaktır. Almanya’da bunlar “Hochschule” ya da “Fachhochschule” olarak adlandırılıyorlar. Bu okullar endüstri ile iç içe ve pratik ağırlıklı programları ile iş dünyasına eleman yetiştirme konusuna odaklanmış olduklarından sizler için daha doğru bir seçim olabilir.
Düşük Sıralamalı Üniversiteye Gitmek Kötü Mü?
Üst sıralardaki üniversitelerde ya da popüler programlarda okumak isteyen Türk öğrencilerden bazıları okulun ya da programın adının cazibesine kapılsa da bazı durumlarda iyi not almak ve diğer öğrenciler ile rekabet konusunda zorlanabiliyorlar. En önemli ve unutulmaması gereken nokta: Almanya’da eğitim sistemi rekabet üzerine kurgulandığı için yüksek sıralamalardaki üniversitelere talep ve öğrenci kalitesi aynı oranda yüksek. Ayrıca, yabancı bir dilde çalışmak “özellikle de Almancanız çok iyi değilse”, ana dili Almanca olan sınıf arkadaşlarınızdan çok daha fazla çalışmanız gerektiği anlamına gelir, ödevleri araştırmak ve hazırlamak çok daha uzun zaman alır ve muhtemelen strese girersiniz. Bu nedenle, öğrencilerin sıralaması nispeten düşük olan bir “Hochschule” tercih etmeleri genellikle daha iyidir, çünkü:
- Sınıf arkadaşlarınız sizden çok daha zeki ya da çalışkan değildir ve sınıfınızda ortalama ya da kötü bir öğrenci olmak yerine başarılı olabilirsiniz,
- Daha yüksek notlar alabilir, daha fazla öğrenebilir ve daha yüksek bir derece ile mezun olabilirsiniz,
- Yabancı bir dilde saatlerce stresli çalışmalar yapmak zorunda kalmayabilirsiniz ve dinlenme, eğlenme için daha fazla zamanınız kalabilir.
- Genel olarak, öğretmenleriniz sektörlerinden faydalı pratik deneyimlere sahip olacaklar ve iş bulma beklentilerinizi artıracak pratik beceriler (teoriden ziyade pratik) öğreneceksiniz,
- Üniversitenizin endüstri ile daha yakın bağları olması mezun olduktan sonra iş bulma şansınızın artmasını sağlayacak.
Tüm bunların yanında üniversite sıralamalarında genel sıralamaya ek konu bazlı sıralamalar da önemlidir. Bir üniversite genel sıralamada nispeten düşük sıralarda olmasına rağmen belirli alanlarda dünyanın en iyilerinden olabilir. Bu konuların iyi araştırılması ya da birilerine danışılması önemli. Son olarak tavsiyem şudur ki: Eğer çok iyi bir Almanca bilginiz var, kendinizi akademik bir öğrenci olarak tanımlıyor ve yüksek lisans doktora gibi hedefleriniz varsa üniversiteler size uygun tercihtir. Aksi durumda en makul seçenek “Hochschule” olacaktır. Çok daha spesifik alanlarda pratik deneyimler kazanmak iş hayatınızda önünüzü açacak ve sizi dünya vatandaşı yapacaktır. Kalın sağlıcakla.
Umarım faydalı olmuştur. Sorularınız için bana recep[at]recepdayi.com.tr mail adresinden ulaşabilirsiniz.
Bilgi paylaştıkça çoğalır. Lütfen paylaşın
Paylaştığınız bilgiler çok kıymetli. Oğlumun Almanya da üniversite okuması için dil kursu ve kalacak yer arayışındayız. En doğru ve açıklayocı bilgileri sizin paylaştıklarınızdan öğreniyorum. Çok teşekkür ederim.