Almanca Söylenildiği Kadar Zor mu?
Mark Twain
Ünlü yazar Mark Twain, Almanca öğrenmek konusunda “Hayat Almanca öğrenecek kadar uzun değil” anlamına gelecek çok uzun bir yazı kaleme almış ve pek çok örnek ile Almanca öğrenmenin zorluklarını ortaya koymuş. Ancak hevesiniz kırılmasın, aslında her şey ne kadar istediğiniz ve ne kadar çalıştığınıza bağlı.
Mark Twain’in o yazıda değindiği gramer örneklerinin yanında, Almanca’nın her zaman karmaşık bir dil olarak görülmesinin başka birçok nedeni var. Örneğin bunlardan biri Almanca’nın telaffuzu. Çoğu öğrenci daha önce “yumuşak” İngilizcenin telaffuzuna alışmış olduğundan Almanca konuşmak için öğrendiklerini bir kenara bırakmaları zordur. Ancak Almanca’yı 2 yıl kullandıktan sonra belli bir seviyeye ulaşacağınızı ve bu dili konuşmanız için size uygun olan çıkış yolunu bulacağınızı fark edeceksiniz. Bir diğer zorluk ise, özellikle Almanca öğrenmeye başlarken kafanızı karıştıran Almanca ve İngilizce arasındaki “aynı yazılan ancak farklı anlamları olan” kelimeler olacak.
Almancanız günlük yaşamda ve akademik yaşamda ne kadar iyi olmalı?
Öncelikle günlük yaşam için ileri düzeyde Almanca konuşmanıza gerek yok. Temel düzeyde konuşma yeterince işinizi görecektir. Bununla birlikte Almanca konuşarak daha hızlı ilerletilebilir, daha fazla arkadaş edinebilir ya da sadece Almanca verilen dersleri takip edebilir, atölye çalışmasına katılabilirsiniz. Sadece İngilizce konuştuğunuz zamana kıyasla daha etkili iletişim kurabilecek ve en önemlisi Almanya’yı farklı bir bakış açısıyla deneyimleme şansına sahip olacaksınız. Yazılarımda sıkça belirttiğim gibi Almanca konuşmaya çalışmak yerel halk tarafından hoş karşılanacaktır. Almanca konuştuğunuz için, kültüre daha fazla dahil olusunuz. Genel olarak, tercihen B1 düzeyinde bir Almanca bilgisine sahip olmak başlangıçta işe yarayacaktır.
Akademik faaliyetler için ise sorunun cevabı, okuduğunuz programın İngilizce ya da Almanca olup olmamasına göre değişecektir. İlkinde sadece İngilizcede mükemmel olmanızı gerekirken, ikincisinde Almanca dil becerileri açısından günlük konuşma diline göre çok daha iyi olmalısınız. Eğitiminizde ileri düzeyde ve çoğu zaman akademik Almancaya ihtiyacınız olacak. Lise mezunu bir öğrenci olarak, C1 seviyesine denk gelecek bir DSH sınavından geçmeniz gerekir. Ancak, Almanca gibi yabancı bir dilde eğitim almak beklediğinizden zordur, bu nedenle dile ne kadar aşina olursanız, o kadar iyi çalışırsınız. Ancak Başarılı bir eğitim hayatı için C2 seviyesini şiddetle öneririm.
Bu konuda daha önce yazdığım “Almanya’da Okumak İçin Almanca Zorunlu mu?” yazıma göz atın isterseniz.
Almanca konuşmaktan korkmayın!
Dünyadaki tüm dillerde değişik lehçeler kullanılır. Lehçeler telaffuza, ritme ya da kelimelerin kullanımına yansıyabilir. Örneğin Bavyera, Hamburg, Ren Bölgesi, Frankonya ve Berlin, hepsi birbirinden bağımsız konuşurlar. Yerel halk ile konuştuğunuzda bölgesel farklılıkları göreceksiniz. Alman lehçelerini anlayamamaktan korkmak yerine, bu farklı lehçeler aracılığıyla Alman dilinin ilginç yönlerini öğrenebileceğiniz için heyecanlanın. Almanyadaki bu bölgesel farklılıklara ilişkin daha önce bir yazı yazmıştım onu okumanızı şiddetle öneririm.
Ayrıca, lehçelerin başlangıçta iletişimde büyük bir engel oluşturduğundan endişelenmeyin. Bazen sizinle Hochdeutsch (standart Almanca) konuşmayı unutabilseler de, çoğu Alman sizin yabancı olduğunuzu bildikleri için bunu deneyecektir ( Hochdeutsch ile ilgili daha fazla bilgi için Hannover makalemi okuyabilirsiniz ). C2 seviyesinde Almanca bilgisi olan bir kızımız, Münih’e okul için gittiğinde yerel halkın kendi aralarında konuşmalarını anlayamadığından “ilk üç ay Almanca bildiğimden şüphe ettim demişti”.
Her şey zaman ve pratik gerektirir, bu yüzden rahat olun ve bölgenizdeki Almanca diline çabucak alışacaksınız. Bunun bir öğrenme sürecinin parçası olduğunu hatırlayın, hata yapmaktan korkmayın. Her zaman söylediğim gibi Almanlar hatalarınızı sempatik bulacaktır.
Almanca Öğrenmek için Ne yapmalı?
Her şeyden önce Almanca öğrenmenin bir süreç olduğu ve zaman alacağını unutmayın. Yeterli seviyede bir dil bilgisi elde etmenin süresi tamamen bu konuda ne kadar süre ayırdığınıza, yardım alıp almadığınıza ve uyguladığınız yöntemin başarısına göre değişecektir.
Elbette Almanya da yoğun bir dil kursu sizi çok daha kısa sürede hedeflediğiniz seviyeye taşıyabilir. Bununla beraber, çağımızın getirdiği iletişim kolaylıkları, evinizden ya da istediğiniz herhangi bir yerden ana dili Almanca olan eğitmenler ile birebir ders almayı da çok kolaylaştırdı. Ancak belirtilmesi gereken şey dil öğreniminin sürekli tekrar gerektiriyor olmasıdır. Bu nedenle günlük hayatta da Almanca kullanıyor olmak sizi çok daha kısa sürede yeterli seviyeye getirecektir.
Geri bildirimleriniz benim için çok önemli her türlü sorunuz için bana recep[at]recepdayi.com.tr mail adresinden, sosyal medya hesaplarımdan ya da aşağıdaki yorum kısmından ulaşabilirsiniz.
Bilgi Paylaştıkça Çoğalır. Sevdiklerinizle paylaşın.